Dinçer Güner Her kültürün kendi sistemi var

Dinçer Güner

Astroloji insanların yıldızlara, gezegenlere ve diğer göksel cisimlerin konumlarına bakarak bunların kişilik, insan davranışları ve doğal olaylar üzerindeki etkilerini inceleyen eski bir disiplindir. Zaman içinde farklı topluluklar kendi astroloji sistemlerini geliştirdiler. Bu hafta biraz bunlardan bahsetmek isterim.

Biraz gündemden uzaklaşalım, farklı bilgilere yelken açalım. Bu hafta astrolojide öne çıkan ekollerden bahsedeceğim. Ayrıca astrolojide sadece bu sistemler yok. Farklı kültürlerin bambaşka sistemleri var. Onları da ilerleyen haftalarda

sizlerle paylaşacağım.u

Her kültürün kendi sistemi var

Kişisel gelişime ağırlık verir

Batı astrolojisi

Zodyak’ın 12 burcuna odaklanan, kişinin doğum anındaki Güneş, Ay ve gezegenlerin konumlarına göre yorumlar yapan Batı astrolojisi, modern astroloji olarak da bilinir. Bu sistem genellikle tropikal Zodyak kullanır, yani burçlar mevsimlere göre belirlenir. Modern astroloji, psikolojik unsurları ve kişisel gelişimi vurgular. Carl Jung gibi psikologların çalışmalarından etkilenmiştir ve astrolojiyi bireyin kendini keşfetmesine yardımcı olacak bir araç olarak görür. Kişisel gelişime daha fazla odaklanan bu sistemde jenerasyon gezegenleri olarak bilinen Uranüs, Neptün ve Plüton’un Kova, Balık ve Akrep burçlarını yönettiği ifade edilir. Bireylerin kendilerini ve çevrelerindeki dünyayı daha iyi anlamalarına yardımcı olabilecek psikolojik ve spiritüel bir astroloji çeşididir.

Her kültürün kendi sistemi var

Biliminsanları incelemiş

Helenistik astroloji

Antik Yunan döneminde, MÖ 4’üncü yüzyıldan itibaren gelişmeye başlayan ve Helenistik dönem boyunca (MÖ 323-

MS 31) yayılan bu sistem klasik astroloji olarak da bilinir. Büyük İskender’in fetihleri sonucu Yunan kültürünün Mısır, Mezopotamya, Pers ve diğer Ortadoğu kültürleriyle karıştığı bir dönem bu. Helenistik astroloji de bu alışverişin bir ürünü olarak ortaya çıkmış ve Batı astrolojisinin temellerini atmış. Helenistik astroloji Babil ve daha eski Mezopotamya astroloji uygulamalarından önemli ölçüde etkilenmiş. O dönemde astroloji bilgisi Yunan filozoflar, matematikçiler ve biliminsanları tarafından sistematize edilmiş. Önemli Helenistik astrologlar arasında Claudius Ptolemy (Batlamyus), Vettius Valens ve Dorotheus of Sidon var. Ptolemy’nin ‘Tetrabiblos’ adlı eseri astrolojinin teorik temellerini açıklaması bakımından önemli. Batı astrolojisinin gelişiminde temel bir kaynak kabul edilir. Kader ve özgür irade arasındaki ilişkiyi sorgular. Daha kehanet odaklı bir astroloji sistemidir.

Her kültürün kendi sistemi var

Geçmiş karmik eylemler

Vedik astrolojisi

Hindistan’da kökenleri binlerce yıl öncesine dayanır. Jyotish ya da Hindu (Hint) astrolojisi olarak da bilinir. Sanskritçe jyotisha kelimesi ‘ışığın bilgeliği’ veya ‘göksel cisimlerin ışığı’ anlamına gelir. Bu sistem evrensel enerjilerin ve göksel cisimlerin insan yaşamı üzerindeki etkilerini inceleler. Vedik astrolojisi kadim Hint metinleri ‘Veda’ların parçası olarak kabul edilen bir bilgelik setinden türemiştir. Bu ekol sideral (yıldızsal) Zodyak sistemini kullanır. Yıldızların sabit pozisyonlarına dayanır ve Zodyak burçlarının gökyüzündeki gerçek takımyıldızlarıyla hizalanmasını sağlar. Vedik astrolojinin Batı astrolojisindeki tropikal Zodyak sisteminden farkı da budur. Vedik astrolojide Zodyak, nakşatra denen 27 veya bazen 28 sektöre bölünür. Her nakşatra belirli bir yıldız grubuyla ilişkilendirilir ve bunların kişinin doğasına ve yaşam yoluna özgü etkileri vardır. Bu sistem bireyin mevcut yaşamında yaşadığı zorlukların ve fırsatların, geçmiş karmik eylemleriyle doğrudan ilişkili olduğu fikrine dayanır.

Her kültürün kendi sistemi var

Yin ve Yang’ın dengesi

Çin astrolojisi

Geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan, Çin kültürünün derinliklerinden gelen zengin ve karmaşık bir astroloji sistemidir. Batı astrolojisinden oldukça farklıdır. Bireyin doğum tarihi, saati ve yerini temel alarak kişilik özellikleri, yaşam yolu ve gelecekte yaşayabileceği olaylar hakkında bilgi sunar. Bu ekol hem zamanın döngüsel doğasını hem de beş element (metal, su, ahşap, ateş, toprak) teorisini içerir. Bu unsurların insan yaşamı üzerindeki etkilerini inceler. Çin astrolojisi 12 yıllık bir döngü boyunca her yıla bir hayvan sembolü atamasıyla bilinir. Bu hayvanlar sırasıyla fare (sıçan), öküz (bufalo), kaplan, tavşan, ejderha, yılan, at, koyun (keçi), maymun, horoz, köpek ve domuzdur. Her hayvan sembolü belirli kişilik özelliklerinin güçlü ve zayıf yönleriyle ilişkilendirilir. Çin astrolojisi evrenin ve her şeyin temelinde yatan iki karşıt güç olan Yin ve Yang’ın dengesine büyük önem verir. Her hayvan işareti ve element ya Yin (pasif, alıcı, dişi) ya da Yang (aktif, verici, eril) enerjiyle ilişkilendirilir.