Cem Garipoğlu davasında son dakika! Otopsi fotoğrafları ortaya çıktı, baba Karabulut ilk kez konuştu
Cem Garipoğlu davasında son dakika! Otopsi fotoğrafları ortaya çıktı, baba Karabulut ilk kez konuştu
Cem Garipoğlu davasında son dakika gelişmesi yaşandı. Cem Garipoğlu ile ilgili daha önce bilinmeyen belgeler ortaya çıktı. Öte yandan Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut yeni gelişmeler için görüş bildirdi. Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun hayatta olup olmadığıyla ilgili yürütülen soruşturmada, Garipoğlu’nun otopsisine ait görüntülerin incelenmesi için bilirkişi ataması yapılmıştı. Garipoğlu’nun otopsi incelemesiyle ilgili bilirkişi incelemesi tamamlandı. Bilirkişi, 2014 yılında yapılan otopsi işlemine ait fotoğraf ve videoları izleyerek dökümünü yaptı ve savcılığa sundu. Bunun yanında Garipoğlu’nun otopsi fotoğrafları ortaya çıktı. Kanal D’de yayınlanan Nur Tuğba Namlı ve Hakan Ural’ın sunduğu “Neler Oluyor Hayatta” programında 15 yıl önce katledilen Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, kızının katili Cem Garipoğlu’nun otopsi fotoğrafları hakkında ilk kez konuştu. İşte Cem Garipoğlu davasıyla ilgili tüm detaylar…
İstanbul Bahçeşehir’de, 15 yıl önce Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilen Münevver Karabulut (17) cinayeti Türkiye gündemini sarsmıştı. Cinayetten 5 yıl sonra 2014 yılında katil zanlısı Cem Garipoğlu, yattığı Silivri Cezaevi’nde intihar etti. Öte yandan dava ile ilgili yeni gelişmeler ortaya çıktı. Cem Garipoğlu’nun otopsisiyle ilgili fotoğraflar ortaya çıktı.
Kanal D’de yayınlanan Nur Tuğba Namlı ve Hakan Ural’ın sunduğu “Neler Oluyor Hayatta” programında 15 yıl önce katledilen Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, kızının katili Cem Garipoğlu’nun otopsi fotoğrafları hakkında ilk kez konuştu.
Mezarın açılması talebini defalarca yineleyen acılı baba “Karşımda işi örtbas etmek isteyen güçlü bir aile var. Ben nasıl inanayım? Nasıl güveneyim? Bir an önce mezarın açılmasını talep ediyorum. Ben fotoğraflardan tatmin olmadım. Mezarın açılmama kararındaki ısrar, beni daha da şüpheye düşürüyor. İlahi adalet diye bir şey var. Er ya da geç adalet yerini bulacak. Mezarın açılması için mücadele etmeye devam edeceğim.” dedi.
Süreyya Karabulut, otopsi raporlarında yer alan fotoğrafların Garipoğlu’na ait olduğu konusunda şüphelerini dile getirdi. Dava sürecinde Adli Tıp Kurumu’nda yapılan şaibeli işlemlere dikkat çekerek “Fotoğraflarla bu iş olmaz. Dublörünü yapar yollarlar.
Geçmişte Adli Tıp Kurumu’nda uğradığım haksızlıktan sonra, ben nasıl “Bu Cem Garipoğlu” diyeyim. İnanmıyorum. Kumpasın içindeyim.” dedi.
NE OLMUŞTU?
Sabah’tan Mustafa Sait Özkan’ın haberine göre; intihar eden kişinin Cem Garipoğlu olmadığına dair iddialar, kamuoyunda yıllardır bitmedi. Karabulut ailesi Cem Garipoğlu’nun mezarının açılarak (fethi kabir) tartışmaların son bulmasını istedi. Ancak talep hem savcılık hem de Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi.
Cem Garipoğlu’nun babası Nida Garipoğlu da geçtiğimiz aylarda mezarın açılmasını ve tartışmaların son bulması yönünde savcılıktan talepte bulundu.
Soruşturmayı yürüten Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan Cem Garipoğlu’nun otopsi işlemi sırasında yapılan işlemlere ait fotoğrafları ve video kayıtlarının hazırlanıp savcılığa gönderilmesini istedi ve dosyaya bilirkişi atadı.
OTOPSİ FOTOĞRAFLARI ORTAYA ÇIKTI
Bilirkişi, 12 Kasım 2014 tarihinde yapılan otopsi işlemine ait video kayıtları ve fotoğraflarını inceledi. Bilirkişi, inceleme sonucunda fotoğraf ve videoların dökümünü yaparak, raporunu hazırlayıp soruşturma dosyasına sundu.
Bilirkişi raporunun bir örneği Karabulut ailesine de sunuldu. Sabah, Garipoğlu’nun otopsi görüntülerine ulaştı. Görüntülerde, Garipoğlu’nun sağ ve sol el parmaklarındaki morarmalar dikkat çekti.
FETHİ KABİR YAPILSIN TALEBİNİ YİNELEDİ
Karabulut ailesi avukatları Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla, Garipoğlu’nun mezarında fethi kabir işlemi yapılması taleplerini yinelendi.
Mezardaki bedenin Garipoğlu’na ait olmadığının anlaşılması halinde, aralarında otopsi işlemlerini gerçekleştiren, cinayet soruşturmasını yürüten kolluk görevlileri, ve yargılama aşamasında yer alan yargı görevlileriyle ilgili kamu davası açılması talebinde bulunuldu.
Düğümü savcılığın mezarın açılıp açılmaması hakkında vereceği kararın çözmesi bekleniyor.
AYNI ELDİVENLE 11 OTOPSİ YAPILDI
Savcılığa gönderilen dilekçede cinayetten hemen sonra yürütülen soruşturmada yaşanan eksiklikler tek tek sıralandı.
İşte Karabulut ailesinin cinayet sonrası yürütülen soruşturmada yaşandığını iddia ettiği aksaklıklar; Münevver Karabulut’un otopsisi incelemesinin ilk aşamasında hiçbir tıp eğitimi almamış olan bir teknisyen tarafından gerçekleştirildi. Aynı eldivenle 11 adet otopsi işlemi yapıldı.
Otopsiyi yapan teknisyenin eldiveninden Karabulut’un iç çamaşırına aynı anda otopsisi yapılan bir başka cesede ait sperm örneği bulaştı.
KAMERALAR KIRIK DEĞİLDİ
Cinayet mahallinde bulunan 700 bin dolar tutarında para, emniyet görevlileri tarafından tutanağa aktarılmadı ve kaybedildi. Kameralar kırık olmasına rağmen ‘kırıktır’ şeklinde tutanak tutuldu.
Garipoğlu’nu yakalamaya giden emniyet görevlilerinin Garipoğlu’nun kaçmasına imkan tanır türde yol verdi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle cinayete iştirakten yargılanan Garipoğlu ailesi fertleri hakkında delil olmaksızın tahliye kararı verildi ve haklarında yurt dış çıkış yasağı getirilmedi.
AKSAKLIKLAR SAVCILIKTA
Reddi hakim taleplerine karar verilmeden davaya bakan ağır ceza mahkemesi başkanı re’sen dosyadan el çekti.
Yine iddiaya göre aynı başkan, başka bir yargılamada Garipoğlu ailesi için beraat kararı vermişti. İşte tüm bu aksaklıklar Karabulut ailesinin avukatı Özdemir aracılığıyla savcılığa sunuldu.