Prof. Dr. Adaş’tan ‘kök hücre’ açıklaması: “Türkiye’nin başarısı çok daha artacak”
DERNEK BAŞKANI BEYİN CERRAHİSİ UZMANI PROF. DR. SERDAR KABATAŞ, KONGRE FARKLI DİSİPLİNLERDEN BİRÇOK UZMANIN BİR ARAYA GELEREK GELİŞMELERİ BİRLİKTE DEĞERLENDİRMESİNİN ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
Bu yıl 5’ncisi gerçekleştirilen Ulusal Kök Hücre ve Hücresel Tedaviler Kongresi’nin Başkanlığını yapan Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, “Covid’de kullandık, kök hücre ve hücresel tedavilerle yaklaşık 7 tane uluslararası yayın çıktı. Viral akciğer hastalıklarda etkisi ve başarısı büyük oldu. En son, daha önce yapılmamış bir çalışma; DNA tamir genleri üzerine de olumlu etkisi var, onu da gösterdik. Türkiye tedavide ilk 10’da diyebiliriz, daha planlı giderse Türkiye’nin başarısı da çok daha artacaktır. Birçok konuda kullanılıyor, 5-10 yıl içinde her alanımıza girecek” dedi.
Kişinin kendisinden veya başka bir vericiden (donör) alınan kök hücrelerin hasta kişiye nakledilerek hastanın hasarlanan hücre, doku ve organlarının yenilenmesi için kullanılan bir tedavi olarak belirtilen kök hücre tedavisine yönelik birçok çalışma sürüyor. Kök hücre ve hücresel tedaviler alanındaki son gelişmeler, klinik uygulamalar gibi konular da 19-20 Nisan tarihleri arasında 5’incisi düzenlenen Ulusal Kök Hücre ve Hücresel Tedaviler Kongresi’nde masaya yatırıldı. Kongre Başkanlığını, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş’ın, Kongre Sekreterliğini Prof. Dr. Erdinç Civelek’in yaptığı kongreye Kök Hücre ve Hücresel Tedaviler Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Kabataş ile Türkiye ve dünyadan çok sayıda uzman isim katıldı. Osmanlı Arşivi Külliyesi’nde gerçekleştirilen kongrede farklı disiplinlerden araştırmacılar bir araya gelirken iş birliğinin önemine dikkat çekildi.
DERNEK BAŞKANI BEYİN CERRAHİSİ UZMANI PROF. DR. SERDAR KABATAŞ, KONGRE FARKLI DİSİPLİNLERDEN BİRÇOK UZMANIN BİR ARAYA GELEREK GELİŞMELERİ BİRLİKTE DEĞERLENDİRMESİNİN ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
“DNA tamir genleri üzerine de olumlu etkisi var”
Kök hücreye yönelik çalışmaların sürdüğü ilerleyen süreçte çok daha fazla alanda kullanılacağını söyleyen Kongre Başkanı Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, “Türkiye ve yurt dışından birçok kişi bu kongremize katılıyor. Birçok bilim adamı da aramızda, kök hücrenin dünyada geldiği yeri ve bugüne kadar yapılmış, bizim yaptığımız ya da yapacağımız çalışmaları ve deneyimleri paylaşacağız. Kök hücrenin onarıcı, tamir edici, yenileyici bütün özelliklerini kozmetik alan bizden daha hızlı alıp kullanıyor, genel cerrahisinden tutun, göğüs hastalıkları, beyin, plastik cerrahi, ortopedi de çalışıyor, kadın doğum bölümü ve üroloji onlar da başladı. Bütün klinikler çalışmalara başlamış durumda ama bunlar süreç alacaktır. Covid’de hastanede kullandık, Kök hücre ve hücresel tedavilerle yaklaşık 7 tane uluslararası yayın çıktı. Biz hem kullandık, faydasını gösterdik hem de kullanırken kök hücrenin hangi alanlara etki ettiğini gösterdik. En son yaptığımız bir çalışmada, daha önce yapılmamış bir çalışma; DNA tamir genleri üzerine de olumlu etkisi var, onu da gösterdik. Covid insan vücuduna girdikten sonra birçok organı yetmezliğe sokuyor; başta akciğer sonra kalp, karaciğer, pankreas hepsini, bu organları yenileyen, tedavisini düzenleyen ya da immün sistemi düzenleyen bir tedavi sistemi yoktu, kök hücre bunları yapıyor. Virüslere karşı kök hücreler çok dayanıklı, hem interferon üretiyorlar ve ayrıca da verilen kök hücreleri akciğer çok sıkı bir şekilde kapıyor. Bu yüzden viral akciğer hastalıklarda etkisi ve başarısı büyük oldu ve bunlar da yayınlandı” dedi.
BU YIL 5’NCİSİ GERÇEKLEŞTİRİLEN ULUSAL KÖK HÜCRE VE HÜCRESEL TEDAVİLER KONGRESİ’NİN BAŞKANLIĞINI YAPAN PROF. DR. GÖKHAN TOLGA ADAŞ, “COVİD’DE KULLANDIK, KÖK HÜCRE VE HÜCRESEL TEDAVİLERLE YAKLAŞIK 7 TANE ULUSLARARASI YAYIN ÇIKTI. VİRAL AKCİĞER HASTALIKLARDA ETKİSİ VE BAŞARISI BÜYÜK OLDU. EN SON, DAHA ÖNCE YAPILMAMIŞ BİR ÇALIŞMA; DNA TAMİR GENLERİ ÜZERİNE DE OLUMLU ETKİSİ VAR, ONU DA GÖSTERDİK. TÜRKİYE TEDAVİDE İLK 10’DA DİYEBİLİRİZ, DAHA PLANLI GİDERSE TÜRKİYE’NİN BAŞARISI DA ÇOK DAHA ARTACAKTIR. BİRÇOK KONUDA KULLANILIYOR, 5-10 YIL İÇİNDE HER ALANIMIZA GİRECEK” DEDİ.
“Birçok konuda kullanılıyor, 5-10 yıl içinde her alanımıza girecek”
“ABD’den, Avrupa’dan da hastaları tedavi ediyoruz”
Kongre farklı disiplinlerden birçok uzmanın bir araya gelerek gelişmeleri birlikte değerlendirmesinin çok önemli olduğunu söyleyen dernek başkanı, Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Kabataş, “2007-2008 yılları arasında Harvad’da omurilik yaralanması konusunda çalıştım. Tedavisi zor olan hastalıklar, ALS, MS bunlarda şu anda Faz-2 çalışma dediğimiz kontrollü çalışma durumundayız. 3-5 sene sonra Faz-3,4 çalışmaları olacaktır. Hepsini de yayınladık, en son serebral palsi konusunda yayın yaptık, Türkiye’de bu noktadaki klinik anlamda, çalışma olarak ilk yayın. O anlamda değerli, literatürde de 8 veya 10’uncu yayın olması gerekiyor. Belli bir zaman sonra zaten bunların standart tedavi olabileceğini düşünüyoruz. Başından beri hep hedeflediğim nokta; nasıl şu an antibiyotik kullanıyorsunuz aynı şekilde yarın öbür gün şu kadar kök hücre verelim veya egzozom (hücrelerin salgıladığı kesecikler) verelim, şu anda revaçta olan şeyler bunlar. ABD’den de Avrupa’dan da bu hastalar tedavi olmak üzere bizleri buluyorlar, onları tedavi ediyoruz. Portakal kök hücreyse bunun suyu egzozom. Sadece tek başına kök hücre vermek sorunu çözmez, altta yatan nedeni araştırmak gerekiyor. Kanser de insandaki kök hücreden kaynaklanıyor, bu sorunun temeline inip çözüldükten sonra da kanser noktasında da hızlıca bir ilerleme olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
BU YIL 5’NCİSİ GERÇEKLEŞTİRİLEN ULUSAL KÖK HÜCRE VE HÜCRESEL TEDAVİLER KONGRESİ’NİN BAŞKANLIĞINI YAPAN PROF. DR. GÖKHAN TOLGA ADAŞ, “COVİD’DE KULLANDIK, KÖK HÜCRE VE HÜCRESEL TEDAVİLERLE YAKLAŞIK 7 TANE ULUSLARARASI YAYIN ÇIKTI. VİRAL AKCİĞER HASTALIKLARDA ETKİSİ VE BAŞARISI BÜYÜK OLDU. EN SON, DAHA ÖNCE YAPILMAMIŞ BİR ÇALIŞMA; DNA TAMİR GENLERİ ÜZERİNE DE OLUMLU ETKİSİ VAR, ONU DA GÖSTERDİK. TÜRKİYE TEDAVİDE İLK 10’DA DİYEBİLİRİZ, DAHA PLANLI GİDERSE TÜRKİYE’NİN BAŞARISI DA ÇOK DAHA ARTACAKTIR. BİRÇOK KONUDA KULLANILIYOR, 5-10 YIL İÇİNDE HER ALANIMIZA GİRECEK” DEDİ.