Fatih ÇEKİRGE LGS şampiyonlarının hayal haritası
LGS şampiyonlarının hayal haritası
Fatih ÇEKİRGE
Bugün size aktaracağım bu sözler; Bu ülkenin LGS şampiyonu çocuklarının “resmi hayalleri”dir.
Bir başka deyişle; Bu eğitim ve sınav sisteminde en başarılı olan gençliğin, geleceğe nasıl baktığının “hayal haritası”dır.
500 tam puana ulaşmanın sırrı nedir?
Nasıl çalıştılar?
Anne-babalar ve öğretmenlerin etkisi...
En önemlisi onlar ne diyor?
Sonuçlar açıklandığı andan itibaren Demirören Haber Ajansı (DHA) büyük bir hızla illerden Türkiye şampiyonu olan çocukların isimlerini, fotoğraflarını ve söyleşilerini geçmeye başladı.
O andan itibaren bugüne kadar geçilen haberlerdeki çocukların sözlerini derledim. İllere göre birleştirdim.
Ve en önemlisi; Hayallerini topladım.
Elbette bu kısa yazı içinde tümünü buraya alamadım. Ama en azından Türkiye’nin değişik illerinde 500 tam puan alan 8-10 gencimizin hayalleri konusunda bir fikir sahibi olabiliriz dedim.
Bu sonuçları geçmeden önce; Anne ve babaların o iç yakan heyecanlarını; Annelerin “Ah yavrum, sakın heyecan yapma” diyerek evlatlarına sarılmalarını...
Ve öğrencilerin nefesini kesen ve giderek “hayat memat” meselesi haline getirilen o “tuhaf yarış” psikolojisini hatırlatmak istedim.
Tabii bir de çocukların bir “marka okula” ödemek zorunda olduğu milyonlarca lirayı hatırlatıyorum.
BOLU’DAN ARAS ‘UZAY’ DİYOR
Aras Kadir Deveci’nin ilk sözleri şöyle: “Düzenli ve planlı çalıştım. Aşırıya gitmedim. Öğretmenlerimi dinledim.”
Aras’ın bu sözlerine dikkat edelim. Çünkü Anadolu’nun başka illerinden de başarının sırrı olarak aynı sihirli sözü duyacağız.
Peki hayali nedir?
İşte cevap: “Uzayla ilgili mesleklere yönelmek istiyorum.”
İSTANBUL’DAN ULAŞ
Bakın Ulaş da başarısını anlatırken yine aynı ortak noktaya geliyor: “Odaklanma sürem uzun olmadığı için sınava hazırlanırken yarım saat çalışıp, 5 ya da 10 dakika mola veriyordum. Düzenli çalışmak ve tekrar etmek başarı için çok önemli.”
Evet işte o sihirli söz: “Düzenli ve planlı çalışmak...”
Odaklanma bittiğinde çalışma da bitiyor.
Peki Ulaş’ın meslek hayali nedir?
“İstanbul Erkek Lisesi’ni tercih ediyorum. Sonra Almanya’da tıp ya da mühendislik okumak istiyorum.”
GÖZDE’NİN HAYALİ DİYETİSYENLİK
Gözde Naz ise farklı bir hayalin peşinde: “Ben Yaşar Lisesi’ne gitmek istiyorum. Kariyerimde özellikle altı yıldır profesyonel olarak jimnastik yapıyorum. Hem antrenör olmak istiyorum hem de antrenörlüğe uygun olarak diyetisyenlik ya da fizyoterapi okumak istiyorum.”
DÜNYA VATANDAŞI OLARAK ELİF
Bahçeşehir Koleji 29 birinci çıkarttı. Birisi de Elif Zeren Adalı. Elif, önceleri uzay mühendisliğine meraklıydı. Ama bakın sonra niçin bu hayalini değiştirdi: “Kanser olan dedemin hastalığına yakalananları kurtarmak için uzay fikrimi değiştirdim, şimdi genetik mühendisliği okumak istiyorum. Eğitimimi yurtdışında tamamladıktan sonra bir dünya vatandaşı olup kendi ülkemde de faydalı adımlar atmayı planlıyorum.”
TRABZON’DAN ÖMER GENETİK MÜHENDİSİ
İstanbul’dan Karadeniz’e geçiyoruz. Trabzon’dan Ömer Kaan Cansu da başarının sırrı için aynı sihirli cümleyi kuruyor: “Planlı ve düzenli çalışmak.”
Peki düzenli ve planlı çalışmak nasıl oluyor?
Bu sorunun cevabını Ömer Kaan o kadar güzel veriyor ki...
Anne-babalara da bu sözleri tavsiye ediyorum: “Seneye bu sınava hazırlanacak arkadaşlara tavsiyem yaz tatilini verimli değerlendirmeleridir. Bence yaz tatili öncesinde başlamalılar çalışmaya. Sabah saatlerinde bir disiplin oturtmalılar kesinlikle. Yoksa geri kalabilirsiniz, işiniz zora girebilir. Sosyal hayatıma da devam ettim, arkadaşlarla haftada 1 gün buluşurdum. Bu işler dengeli oluyor. Haftasonları hiç çalışmadım mesela, kendime zaman verdim. Yoksa bunalırsınız.”
Demek ki yine aynı noktadayız.
Odaklanma bitince çalışma da bitmeli. Peki Ömer Kaan’ın hayali nedir?
“Genetik mühendisliği.”
BİNGÖL’DEN YASİR VE GALATASARAY HAYALİ
Şimdi doğu illerimize doğru geçiyorum.
500 tam puan alarak Türkiye birincileri arasına giren Yasir Balat’tan yine aynı sihirli söz geliyor: “Düzenli bir çalışma sistemi kurduk. Günde 5 saat çalışıyordum, sosyal hayatımı da aksatmıyordum.”
Peki hedefi nedir?
“Galatasaray Lisesi’ne girip güzel bir şekilde bitirmek.”
MARDİN’DEN CIVAN’IN HAYALİ
500 tam puanla Türkiye birincileri arasına giren Cıvan Çelik bakın ne diyor?
“Disiplinli, planlı ve programlı çalıştım. Öğretmenlerimi dinledim. Okulumu ve ailemi gururlandırdım.”
Dikkatinizi çekiyorum; Mardin’den de aynı sihirli cümleyi duyuyoruz.
“Disiplin ve planlı olmak...”
Peki Cıvan hangi okula gitmek istiyor?
“Galatasaray Lisesi.”
DİYARBAKIR’DAN BİR CEO
Yine tam puan alarak Türkiye birincileri arasına giren Beren Savar, öğretmenlerini ve ailesini başarısının sırrı olarak gösteriyor ve ekliyor: “Birinciliği elde etmenin en büyük etkeninin ailemin desteği ve öğretmenlerimin yönlendirmelerinin olduğunu düşünüyorum.”
Hedefine gelince, hayalini çok ilginç bir ifadeyle açıklıyor: “Hedefim yurtdışındaki bir şirkette CEO olmak. Bunun için Koç Lisesi’ne gitmek istiyorum.”
Evet arkadaşlar liste böyle uzuyor.
Anadolu’dan çıkan başarılı çocuklarımızın hayalleri ağırlıklı olarak tıp, mühendislik, genetik, uzay konularına yöneliyor. Her birini elbette saygıyla destekliyorum.
Ve eminim ki; Edebiyat, felsefe, sanat onların hayatlarında birer “varoluş ufku” olarak mutlaka yer alacaktır.
Hepsinin ailelerini, öğretmenlerini ve elbette kendilerini kutluyor, başarılar diliyorum.
Fatih ÇEKİRGE