'Yalan'ı çok sevdim ve içselleştirdim
Emir Benderlioğlu, Kanal D’nin sevilen dizisi “Yalan”da Cengiz karakterine hayat veriyor. Oyuncu ile diziyi ve set dışında neler yaptığını konuştuk. Benderlioğlu, “Yalan’ın senaryosu taslak halindeyken çok sevdim ve içselleştirdim” dedi.
◊ Biyografinizde fotoğrafçı, seslendirme sanatçısı, grafiker ve oyuncu yazıyor. Biz sizi oyuncu kimliğiniz ile tanıdık. Peki siz kendinizi nasıl yorumlarsınız?
- Evet bu biyografiyi yazan her kimse, sağ olsun. Onun teveccühü olmuş. O listeden kendime uygun gördüğüm başlıklar meslek olarak oyunculuk ve grafikerlik olabilir. Dışarıdan bir gözle anlatmak gerekirse, oyunculuğun yanı sıra Emir, içindeki meraklı çocuğun ölmesine izin vermemiş, geniş bir ilgi alanına sahip ve bu alanlarda derin araştırmalar yapmayı, yeni şeyler öğrenmeyi seven ve içindeki birikimi bir şeyler üreterek yazarak, resim yaparak aktarmaktan hoşlanan biridir. Bunun yanı sıra aile, ev ve huzur kavramları onun için çok değerli ve önemlidir.
◊ Yeni diziniz “Yalan”ın her bölümü ile çok izleniyor ve çok konuşuluyor…
- Evet, “Yalan”ın senaryosu taslak halindeyken çok sevdim ve içselleştirdim. Ustaca yazılmış senaryo, başta yönetmen olmak üzere, yetenekli ve usta bir ekip tarafından icra edilince ortaya çok keyifli bir dizi çıktı.
◊ Sizi de Cengiz olarak izliyoruz. Gerçekten de oynadığınız bütün roller izleyicide iz bıraktı. Rollerinizi neye göre seçiyorsunuz?
- Rollerimi seçmekteki kronolojik olarak ilk ve en önemli etmen senaryo. Senaryo ne kadar iddialı ve ustaca yazılmışsa, o senaryodaki karakterlerden birini oynamak da o kadar zorlu bir göreve dönüşüyor.Ben o mücadeleyi kabul etmeyi ve mücadelenin getirdiği zorlukları seviyorum. Çünkü önünüze bir çıta koyuluyor ve siz o çıtaya erişmeye çalıştığınız her zaman daha iyi bir iş çıkartma oranınız da doğal olarak artıyor.
◊ Bugüne kadar sizi çok sert karakterlerde izledik. Cengiz ise başka bir dünyanın insanı. Cengiz’den sonra bir kırılma yaşadınız mı?
- Buradan benim sert karakterleri oynamayı sevdiğim sonucu çıkmasın ama Cengiz de kendi içinde sert bir karakter. Onun da yeryüzündeki tüm insanlar gibi kendine ait doğruları var. Esas mesele bu doğruların hangi ortamda olgunlaştığı ve kültürleştiği. Cengiz’in doğrularını olgunlaştıran ortam onu son derece çıkarcı bir karakter haline getirmiş. Ve sertlik dediğimiz insani hali kendi içinde esnetecek bazı yollar geliştirmesini sağlamış. Herhangi bir kırılma yok, hayat eskisi gibi devam ediyor, gelen tepkiler de çok iyi çok şükür.
Yalanı çok sevdim ve içselleştirdim
DİZİNİN İLK SAHNESİ BENİ ÇOK ETKİLEDİ
◊ “Yalan”da sizi çok etkileyen bir sahne var mı?
- Yalan dizisi, gerilim temposunun genelde çok yüksek olduğu bir drama, bunu yapabilmesini sağlayan şeylerden biri de etkileyici sahnelerin çokluğu. Yine de beni hâlâ en çok etkileyen sahne belki size klişe gelecek ama girişte Melike’nin, bir annenin kucağındaki bebeğini, sokağın ortasında, kız kardeşi de olsa başka birisine, akıbetini bilmeden bırakmak zorunda kalıp hapse götürülmesi.
AİLEMLE VAKİT GEÇİRMEYİ ÇOK SEVİYORUM
◊ Çekimlerin dışında neler yaparsınız?
- Ailemle, eşimle ve çocuğumla vakit geçirmeyi her şeyden çok seviyorum. Bunun yanı sıra evde vakit geçirmeyi, bilgisayar oyunları oynamayı severim, kitap okurum, yazı yazarım ve resim yaparım.
◊ Son olarak buradan izleyicilerinize neler söylemek istersiniz?
- Senelerdir beni takip ettikleri ve içinde bulunduğum projeleri izledikleri için umarım onları bir an olsun bile pişman etmemişimdir. Elimden geleni yaptığımdan her zaman emin olsunlar.