Türkiye'den gelen sığınma başvuruları Avrupa ülkesini karıştırdı
Türkiyeden son dönemde iyiden iyiye artan sığınma talepleri Alman hükümetini isyan ettirdi. 2024 yılında 15 bin civarında insanın iltica talebinde bulunduğunu aktaran Alman siyasetçiler sığınma taleplerinin reddedilmesi ve bu kişilerin geri gönderilmesi gerektiğini ifade ederken Alman Federal Polis Birliği Başkanı Heiko Teggatz, Bu sayılar alarm vermenin de ötesinde açıklamasında bulundu.
Alman Bild gazetesi son dönemde Türkiye’den Almanya’ya sığınma talebinde rekor artış olduğunu duyurarak kapsamlı bir haber yayınladı. Türkiye’den on binlerce insanın kaçtığını belirten gazete bu sayının giderek arttığına dikkat çekti.
ALMAN SİYASETÇİLER HAREKETE GEÇTİ
Gazeteye konuşan Alman siyasetçiler ve polis ise duruma müdahale edilmesi gerektiğini belirtti. Alman siyasetçiler Türkiye’nin önemli bir NATO müttefiki olduğunu belirtirken Almanya’ya sığınma talebinde bulunulmasının reddedilmesi gerektiğini söyledi.
2023 YILINDA 61 BİN KİŞİ İLTİCA ETTİ
Alman Federal Göç Bürosu’nun verilerine göre 2021 yılında Türkiye’den 7067 insanın iltica başvurusunda bulunduğu, 2022’de bu sayının 23.938’e çıktığı belirtildi. 2023’te bu sayının 61.181 olduğu belirtilirken 2024’ün ilk aylarında bu sayının 15.000 civarında olduğu kaydedildi. Ülkeye sığınmak isteyen Türk pasaportu sahiplerinin üçte ikisinin ise erkek olduğu belirtildi. Sığınma talebinde bulunan her 12 kişiden 1’inin başvurusunun kabul edildiği ve sığınma hakkı verildiği de duyuruldu.
“ÜLKEDEN AYRILMASI GEREKEN 15 BİN KİŞİ VAR”
Durumun büyük rahatsızlık yarattığını belirten Alman hükümet kaynakları “Ülkeden ayrılması gereken 14.275 Türk vatandaşı var. 2024’ün ilk çeyreğinde 2776 Türk’ten 449’u ülkesine geri gönderildi” ifadelerini kullandı.
“BU SAYILAR ALARM VERMENİN DE ÖTESİNDE”
Alman Federal Polis Birliği’nin başkanı Heiko Teggatz, “Bu sayılar alarm vermenin de ötesinde. Türkiye, güvenli bir ülke, bir NATO müttefiki ve AB’ye aday bir ülke. Türkiye’nin iadeleri kabul etmemek için mantıklı bir sebebi yok” dedi. CSU’lu siyasetçi Andrea Lindholz da, çifte vatandaşlığın bu tür gelişmeleri tetiklediğini öne sürdü.
.